Hezarfen Ahmed Çelebi

643
Hezarfen Ahmed Çelebi

Hezarfen Ahmed Çelebi, 1609 senesinde doğmuştur. Osmanlı Devleti topraklarında yaşamış olan, Müslüman bir Türk bilginidir. 17. Yüzyılda yaşamını sürdürmüş olan Hezarfen Ahmed Çelebi Türk havacılık tarihi içerisinde yer alan en önemli efsanevi kişilerden birisi olma özeliğini taşımaktadır. Ahmed Çelebi’nin “Hezârfen” diye anıldığı bilinmektedir. Hezâr, Farsça kökenli bir sözcüktür ve 1000 anlamına gelmektedir. Hezârfen ise “bin fenli” (bilimli) yani “çok şey bilen kişi” anlamına gelir.

Hezarfen ilk uçma denemelerine kalkışırken, 10. yüzyılda yaşamış olan Müslüman-Türk alimlerinden olan Farablı İsmail Cevheri‘den ilham aldığı söylenmektedir. Farablı İsmail Cevheri kendi imal ettiği tahta kanatlar ile uçuş denemesi gerçekleştirmiştir.

İsmail Cevheri‘nin ortaya koyduklarını, bulgularını ve araştırmalarını inceleyen Hezarfen, kuşların uçuşlarını da gözlemleyerek ilerde yapacağı denemelere zemin hazırlamıştır. Daha sonra yapay kanatlarının dayanıklılık seviyesi ve kabiliyetlerini ölçebilmek için, İstanbul’daki Okmeydanı’nda çeşitli deneyler yapmıştır.

Hezarfen Ahmed Çelebi, 1632 senesinde, lodos rüzgârının olduğu bir havada, kendisinin tasarladığı kuş kanatlarına benzer bir aracı kullanarak, Galata Kulesi’nden boşluğa kendini bırakmıştır. Bu şekilde süzülerek, İstanbul Boğazı’nı da geçmiş, yaklaşık 3400 metrelik mesafeyi kat edip, Üsküdar’da bulunan Doğancılar mevkiye indi. Hezarfen bu yönüyle, Türk havacılık tarihinin en önemli kişilerinden biri olarak havacılık tarihinde yerini aldı.

Bu bahsedilen olayların tamamı sadece Evliya Çelebi’nin Seyahatname isimli eserinde geçmektedir.

Evliya Çelebi, Seyahatname ’de Hezarfen Ahmed Çelebi’nin uçuşu hakkında şu ifadelere yer vermiştir.: ”İlk defa Okmeydanı minberi üzere yıldız rüzgarı şiddetinde kartal kanatlarıyla sekiz, dokuz kere göklere kanat açarak talim etti. Sonra Sultan Murad Han, Sarayburnu’nda Sinanpaşa köşkünde seyr ederken Galata kulesinin en tepesinden Ahmed Çelebi, lodos rüzgarıyla uçup Üsküdar’da Doğancılar Meydanı’na düşmüştür. Sonra Murad Han bir kese altın ihsan edip ,,Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası caiz değil,, diyerek Hezarfen Ahmed Çelebi’yi Cezayir’e sürmüştür. Orada öldü. ”

İnsanoğlunun uçma deneyiminin başlangıcı olarak atfedilen bu olay, Osmanlı ve Avrupa genelinde geniş yankı uyandırdı. Hezarfen Ahmed Çelebi, yaşamını sürdürdüğü Cezayir’de 1640 senesinde yaşamını yitirdi.

Hezarfen Ahmed Çelebi Uçtu Mu?

https://www.youtube.com/watch?v=5yB5IChFook

Hezarfen Ahmed Çelebinin yukarıda bahsedilen uçuş deneyimi sadece Evliya Çelebi’nin Seyahatname isimli eserine dayandırılmaktadır. Tarihi açıdan başka bir kaynağa atfedilememesi ve teknik açıdan bu uçuşun gerçekleştirilmesi pek mümkün olmamasından dolayı bahsedilen bu olay efsaneden öteye gidememektedir.

Kimi tarihçiler Evliya Çelebi’nin eserlerinde okuyucunun ilgisini çekebilmek için fantezi denebilecek şekilde abartıya gittiğini söylemektedir. Bunun yanında ileri gelen tarihçilerden Prof. Dr. İlber Ortaylı Hezarfen Ahmed Çelebinin uçmadığını hatta öyle birinin var olmadığını iddia etmiş Prof. Dr. Halil İnalcık’ta İlber Ortaylı’nın söylediklerine destek vermiştir. Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu İlber Ortaylı’nın iddialarına karşı çıkarak Evliya Çelebi’nin olmayan birini olmuş gibi göstermeyeceğini savunmuştur. Fakat Ahmed Çelebi’nin uçuş yaptığına dair kesin ve net kanıt tarihçiler tarafından bulunamamaktadır.

Teknik açıdan incelendiği zaman Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kartal kanatları ile süzülmeye bıraktığı Galata Kulesinin yüksekliği 63 metredir. Evliya Çelebinin inişin gerçekleştiği Doğancılar mevki arasındaki mesafe yaklaşık olarak 3400 metredir.

Gerçekleştiği rivayet edilen uçuşun kalkış noktası ile varış noktasının deniz seviyesi yüksekliği birbirine eşittir. Uçuş profilini inceleyecek olursak 63 metreden uçuşa geçen bir hava aracı 3400 metre yol kat etmesi gerekmektedir. Sabit kanatları sayesinde kaldırıcı güç oluşturularak havada süzülebilen bir aracın(planör) en önemli performans değerlerinden birisi süzülme oranıdır(glide ratio).  Açıklamak gerekirse süzülme oranı(glide ratio), planörlerin 1 metre çöküş ile kat ettiğini mesafeye denilmektedir. Bu şartlar altında Hezarfen’in uçuşunu gerçekleştirebilmesi için ihtiyacı olan süzülme oranı(glide ratio) 1 metre çöküş ile 52 metre ileri gitmesi gerekmektedir. Fakat günümüzde yapılan planör uçuşları ile bile en iyi süzülme oranı 1:37’dir.

Hezarfen Ahmed Çelebi gerçekten uçtu mu uçmadı mı bilinememektedir. Yapılan hesaplamalara göre bu uçuşu gerçekleştirmesi pek mümkün görünmüyor fakat bu uçuşun gerçekleşmediğine dairde kesin kanıtlar bulunmamaktadır. Hezarfen Ahmed Çelebinin kesin uçtuğunu ya da uçmadığı her ne kadar söylemek doğru olmasa bile; Hezarfen Ahmed Çelebi kültürümüzde kesin bir yeri olduğunu ve hikayesinin bir çok kişiye ilham kaynağı olduğunu söylemek yanlış olmaz.


Kaynak:

Çelebi, Evliya, Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi: İstanbul, 1. Cilt 2. Kitap,2006, s. 669, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş.
Mühendis ve Makina, 2019, Cilt 60, Sayı 695, s. 166-170
https://www.utm.utoronto.ca/
https://www.milliyet.com.tr/
https://www.gazetevatan.com/

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın